Tazminat Zenginleşme Aracı Olamaz
Bu yazımızda genellikle müvekkiller tarafından yanlış bilinen bir konuya değinmek istiyoruz. Bilindiği gibi yargılama sonucunda eğer haksız olan taraf mevcutsa ve ortaya bir zarar çıkmışsa bu zararın giderilmesi için tazminata hükmedilmektedir. Kimi zaman manevi tazminat kimi zaman ise maddi tazminat adı altında tazminat talepleri gündeme gelmektedir. Tazminat, ortaya çıkmış ya da çıkması muhtemel olan ve kişinin mal varlığı haklarına ya da kişilik haklarına yöneltilen bir unsurun bertaraf edilmesi için ORANTILI ÖLÇÜDE ödenen zararın gideriminin teminatıdır. Yani ortaya çıkan zarardan kat ve kat daha fazlasını istemek değildir. Maddi ve manevi tazminat hesaplaması “aktüerya hukuku” ile doğrudan ilgilidir.
Maddi ve manevi tazminat belirlenirken zararın niteliği, ortaya çıkan zarar ve zararın doğurduğu sonuçlar dikkate alınmaktadır. Örneğin bu zararın orantılı olması demek ortaya çıkan zarardan daha fazla maddi ve manevi tazminat istenemeyeceğini gösterir. Eğer mahkemelerde hak kaybına uğramak istemiyorsanız davalarınızı avukat aracılığıyla ya da hukuki danışmanlık hizmeti alarak takip etmeniz sizin lehinize olabilecek durumlar yaratabilir.
Yargıtay Kararları da Bu Görüşümüzü Kanıtlamaktadır
Maddi ve manevi tazminat hesaplaması da alanında uzman hukukçular ve aktüerya çalışması gerektirmektedir. Maddi ve manevi tazminatı etkileyen en temel unsur zarar ve illiyet bağıdır. Bir zararın oluşmasını etkileyen sebeplere illiyet bağı denilmektedir. Yani illiyet bağı olmadan zararın doğması mümkün değildir. Ancak bu demek değildir ki taksirle verilen zararlarda maddi tazminat istenemez. Böyle söylemek tamamen yanlış olur. Her ne kadar taksirle bir zarar verilmişse de ortaya çıkan zararın maddi ve manevi boyutları olabilir. Bu nedenle o zararın sonuçları üzerinde analiz yapmak, zararın kişi üzerinde bıraktığı sonuçları öğrenmek gerekecektir. Ayrıca mahkemelerde bir davanın kazanılması için en önemli unsur delillerdir. Eğer mahkemede sunacağınız deliller gerçekten zarara uğradığınızı kanıtlar nitelikteyse bu durumda olayın niteliğine göre maddi veya manevi tazminat istenebilir.
Yargıtay Hukuk Dairesi’nin bu konuyla ilgili olarak vermiş olduğu çeşitli kararlar mevcuttur. Örneğin Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin E. 2016/21667 sayılı dosyasında bu konu vurgulanmıştır ve ilgili dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde bir davada sebepsiz zenginleşme teşkil edecek tazminat tutarı bozmayı gerektirmiştir.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZIN