+90 501 073 77 12

Boşanma Davalarında Asılsız Suçlamaların Yargılamaya Etkisi

Boşanma Davalarında Asılsız Suçlamaların Yargılamaya Etkisi

Boşanma Davalarında Asılsız Suçlamaların Yargılamaya Etkisi… Boşanma davaları, birbirleriyle anlaşamayan çiftlerin karşılıklı olarak anlaştıkları veya anlaşamadıkları konular üzerinden çeşitli iddialar ile açılmış olan davalardır. Eğer anlaşmalı boşanma ise zaten ortada herhangi bir sıkıntı söz konusu olmayacaktır. Ancak karşılaşmış olduğumuz davalarda özellikle çekişmeli boşanma davalarında taraflar birbirleri ile ilgili asılsız suçlamalar yapabilmektedirler. Asılsız suçlamalar, hukuk önünde kanıtlanmadıkça hiçbir tesiri bulunmamaktadır. Yani davanıza etki edecek bir durum söz konusu değildir. Ancak mahkemenin iş yükünü gereksiz yere uzatmakta, zaten yoğun olan mahkemelerin iş gücünü artırmaktan öteye gitmemektedir. Hukuk yargılamalarında temel prensip iddiasını ileri süren tarafın bu iddiasını ispatlaması yani iddialarını tek tek mahkeme huzurunda kanıtlamasıdır. İşte bu nedenle çekişmeli boşanma davalarında, mal rejimi, nafaka veya buna benzer Aile hukukunu ilgilendiren davalarda taraflar birbirlerinden adeta öfke alma yarışı içerisine girebilmekte ve bu durum hem mahkemenin iş gücünü artırmakta, hem de aileleri birbirine düşürebilmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu tarz iddiaların ispatlanmadığı müddetçe yargılamaya herhangi bir tesiri bulunmamaktadır. Ayrıca hukuk yargılamasında mutlaka elde edilen delillerin de yasal delil olması gerekmektedir. Yargıtay’ın son vermiş olduğu kararlarda özellikle aldatmanın ispatı açısından ses ve görüntü kayıtlarının dosyaya sunulabileceği, bu durumun özel hayatın gizliliğini ihlal anlamına gelmeyeceği belirtilmektedir. Buna benzer pek çok Yargıtay kararı da bulunabilir. Aslında boşanma davası açan bireyler mutlaka bir avukat desteğinden faydalanmalıdır.

Önemli Olan Asılsız Suçlamada Bulunmak Değil Kanıtlamaktır

Hukuk yargılamalarında temel olan şeylerden birisini zaten yukarıda açıklamıştık ve demiştik ki iddiasını ileri süren bu iddiasını da mahkeme huzurunda yani hakim karşısında kanıtlamalıdır. Elbette taraflar olayın etkisi içerisinde birbirleriyle ilgili olarak birtakım iddialarda bulunabilirler ancak bu durum savunma sınırlarını aşmadığı zaman ve yargılamanın seyrini bozmayacak nitelikte olduğu zaman kabul edilebilir. Ancak savunma sınırlarını aşan, yargılama seyrini etkileyen nitelikte olduğu zaman ise bu durum karşı taraf açısından kişilik haklarının zedelenmesine yol açabilir. Savunma sınırlarını aşan bir dilekçe sunmak, karşı tarafın savcılığa şikayeti halinde ceza yargılamasına konu oluşturabilmektedir. Peki savunma sınırları nelerdir diye soracaksanız davanız ile ilgili konularda taraflar birbirleri ile ilgili çeşitli ithamlarda bulunabilirler. Ancak hakaret veya tehdit anlamına gelebilecek herhangi bir dilekçe yazıldığında savunma sınırları aşılmış olacaktır. Elbette taraflar birbirleri hakkında savunma sınırları içerisinde birtakım iddialarda bulunabilirler. Ancak bu iddiaların karşı tarafın onur ve kişiliğini rencide edecek seviye olmaması gerekmektedir. Tarafların birbirleri ile ilgili iddialarda bulunması muhtemeldir. Yargılama içerisinde de bu tarz iddialarda bulunabilir. Ancak doğrudan hakaret veya tehdit anlamına gelebilecek ifadeler ise savunma sınırlarını aşacak ve ayrıca ceza yargılamasına konu olabilecektir.

Boşanma Davalarında Asılsız Suçlamaların Yargılamaya Etkisi

Hukuka Aykırı Delil Olup Olmaması Hususu

Hukuka aykırı delil kavramına örnek vermek gerekirse bir kişinin diğeriyle yaptığı konuşmayı kayda alması ve onu konuşturarak delil üretme çabasına girmesi hukuka aykırı delil olacaktır. Ancak son Yargıtay kararlarına göre aldatmayı ispatlamak amacıyla sunulan fotoğraf ve görüntüler zaman zaman hukuka uygun delil kapsamına alınabilmekte, bunlara ilişkin yapılan şikayetlerde özel hayatın gizliliği ihlal edilmediğinden bahisle savcılıkça takipsizlik kararı verilebilmektedir. Yargıtay’ın bu görüşüne bizler de katılmaktayız. Nitekim, zina eylemi buna ilişkin olarak sunulacak her türlü delil ile ispatlanabilmektedir.

Bu konu ile ilgili sormak istediğiniz soruları yorum kısmından sitemize sorarak sitemizde cevaplanmasını sağlayabilirsiniz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM

  1. Mehmet aykal dedi ki:

    Eşimin hesabındankredi çektim.kendisi de bana gelerek kredi çıkmayacağını söyledi ve yattı.ben de baktım ki onaylandı.hemen ertesi gün hadi gidelim çocuğa bilgisayar aşalım dedim.berabet alışveriş vebilgidayar aldık.eşim parayı sordu dedim ki kredi onaylandı.hadi lan dedi bana be benim ödeyeceğimi söyledi bende problem yok dedim.ama şimdi 2haftadır krediden haberim yok deyip dağa sola herkese bu şekilde söylemiş.ve boşanma davası açtı dilekçeye bu kredi konusunu da koymuş.şimdi nasıl onun bileğisin dahilinde olduğunu.ne yapmalıyım.taksitleri de ödüyorumbuarafa

BİR YORUM YAZIN

Bizi ArayınWhatsapp